arama

Şiirdir Sennur Sezer

İsmail Cem ÖZKAN
"Şiirdir Sennur Sezer" Oyunu Mehmet Esatoğlu yazmış, yönetmiş. Onun dilinde bir destan, bir öykü, gerçeklerle harmanlanmış zamanın içinde yolculuktur
  • paylaş
  • paylaş
  • paylaş
  • paylaş
  • paylaş
  • İsmail Cem Özkan
  • 1 Star
    Loading...

Ölüm bir hayattır.

Her ölüm bir hayatın gözden geçirilmesi ve yeninde yorumlanmasıdır bir anlamda. Bazen yeniden yaratılır ama yeniden yaratım süreci zaman içinde olgunlaşır. Türklerin bir atasözü vardır, “kör ölür badem gözlü olur, kel ölür sırma saçlı olur.” ama Mehmet Esatoğlu şairin ölümünü şiir dizelerinden ve anılardan derlemiş ve şairi şair olarak yaşatmış. Şair ne kördür, ne de keldir. O safını ezilenden ve emekçiden yana belirlemiş usta bir şairdir… oyun içinde de o dizelerinden çıkmış, Hale Üstün ile canlı olarak aramızdadır.

Ölüm, her an olabilir, çoğu zaman ne zaman geleceğini kimse bilemez. Planlar yapılır ama planların önünü doğanın bir yasası gelir ve yok eder. 49 yıllık birliktelik sonunda Sennur Sezer dokuza beş kala yatağından düşer ve artık o şiirleri gibi ölümsüzlüğe kavuşmuştur. Eşi ölüm anında başındadır, yapacağı tek şey vardır, anılarına sarılmak. Çünkü ölen hayat yoldaşıdır, bir ömrün her anını birlikte yaşanmışlığın getirmiş olduğu birikim vardır… Zaman içinde birikimlerini şişli escort damıtmış eserlerine yansıtmıştır. İşçi sınıfının penceresinden bakarlar hayata, olayları ezilenlerin safından irdelerler…

Sennur, ikinci dünya savaşının bitiminde yaşadığı şehir olan Eskişehir’de yakalandığı bir hastalığın kötü ama ders dolu anısı canlandır oyunun bir bölümünde. Annesi o kadar özveridir ki, doktorun dediği her gün tavuk eti ile çorba, etini yemesini söylediği için o savaş koşullarının henüz bittiği dönemde kıtlık vardır ve o kıtlık ortamında çocuğuna tavuk bulamaz ama yapmış olduğu tuzak ile kuş eti yedirir… O anısını anlatırken gözleri dolar, annesinin kuşlar ile olan ilişkisini anlatırken neden bir fotoğraf olmadığı hayıflanır. o günden bugüne doğru bir hüzün nehri oluşur. Bugün ki olanaklar düşünüldüğünde elbette fotoğraf karesi olabilirdi ama o dönemde çoğu insanda kişisel fotoğraf makinesi yok! Hadi oldu diyelim o savaş koşulları içinde film yok! Bugünden bakınca geriye keşkeler o kadar çoktur ki. Annesi kuş avlamıştır çocuğunun iyileşmesi için ama çocuğu iyileştikten sonra sürekli kuşlara yem atmıştır, onlara özen ile bakmıştır… Zorunlu koşulların çareleri çoğu zaman vicdan kanatıyor ama o vicdan kanamasını yok edende içinde ki merhamettir…Belki oradan öğrenmiştir ezilenin, en altta yaşayan fakirin duygusunu. Belki de şiir dizelerini oluştururken annesinden feyiz almıştır. Onu işçi sınıfının yanına taşıyan yokluk yıllarında annesinin öz verisidir.

Ölüm üzerine konuşulması gerekendir, acılar hafifler.

Acılar hafifletir doktoru ile konuşurken Adnan Özyalçıner. Acıların üzerindedir güzel anılar. Anılarda canlanır Sennur, kendisini anlatır. Çevresinden etkilenmesi, dergilerde çalışması, işçi sınıfı içinde gözlemler. Aklına bir dize geldiğinde otobüste de olsa kalemi, akıl defterini alır yazardı. Çalışma disiplini edinmiş çocukları olunca, sabah erkenden kalkar aldığı notlar ve şiirleri üzerinde çalışır… Çalışması evden birinin uyanması ve kendisine ihtiyaç duyması ile sonlanırmış. Özverilidir.

Uykusundan çalar zamanını, şiire yatırır…

Oyunu Mehmet Esatoğlu yazmış, yönetmiş. Onun dilinde bir destan, bir öykü, gerçeklerle harmanlanmış zamanın içinde yolculuktur. Fahri Bozbaş oyunun can damarıdır, görünmeyenidir, her ne kadar sahnede doktor, amele ve başka roller rolü ile çıkmış olsa da, o bir işçisidir tiyatronun, emekçisidir. Hale Üstün Sennur Sezer’dir. O ona öyle bir hayat verir ki, o aramızda anıları ile değil, içimizde, seyrettiğimiz salondadır. O canlıdır. O şiir okurken Sennur sese kavuşur ve yeniden şiir okur.

Oyunun müziği oyunun akışına uygundur, geçişlerde hem ışık hem de müzik oyunun akışını kolaylaştırdığı gibi seyirciye başka bir konuya geçtiğini de fısıldamaktadır. Her ölüm anı başka bir yaşamın anlatımdır…

Oyunu izlediğinizde buraya yazmadığım bir çok konuyu da göreceksiniz… Her bölümü yazmadım özellikle, çünkü gidin izleyin…

Siz de bir şairin hayatına bir tiyatro eserinden bakın…

Şiirdir Sennur Sezer
Yazan/Yöneten: Mehmet Esatoğlu
Oyuncular: Mehmet Esatoğlu, Hale Üstün, Fahri Bozbaş
Efekt Müzik: Yeliz Yılmaz
Işık: Muhittin Dumangöz
Aksesuar: Işık Sevgi
Afiş: Hamit Demir