Karanlığın Sol Eli feminist bilim kurgu romanlarıyla bildiğimiz Ursula K. le Guin’ın 1969’da yayımladığı bir roman. Romanda feminizm, Taoizm, anarşizm, Yunan mitolojisi ve varoluşçu felsefenin izlerini bulmak mümkün. Aşkın gücü, cinsiyet kavramı, kadınlık-erkeklik-androjenlik, yolculuk, zihin konuşması, ön deyiciler, savaşın olmadığı bir toplum, gölgelerimiz, toplumsal cinsiyet rolleri, bürokrasi, uygun yönetim biçimleri zamanın doğrusal değil döngüselliği gibi birçok temanın yer bulduğu ve okuyucusunu düşünselliğe sokan romanı, bilim kurgu başyapıtı görmek abartılı olmayacaktır. Romanın çeşitli kurumlarca ödüle layık görülmesi bu görüşe destek sayılmalı. Yayınlandığı yıllarda Nebula (1969) ve Hugo ödülü (1970) kazanmış.
Roman bir gezegenler birliği olan Ekumen’den Gethen (Kış) gezegenine bir roketle gelen ve Harden Adası’na iniş yapan Genli Ai’nin bu gezegeni de Ekumen’in koordinatörlüğüne katmak için verdiği mücadeleleri, merkeze alarak işliyor. Genli Ai’nin üç kıtadan ve 100 milyonu geçmeyen bir nüfustan oluşan Gethen gezegeninde ilk uğradığı yer, bir krallıkla yönetilen Karhide ülkesidir. Kral Argaven ve onun yaveri, yardımcısı Estraven ile tanışır ve oradaki hayatı tanımaya, anlamaya ve kendini anlatmaya çalışır. 1941 yılında Gethen (Kış) gezegeninde kilit taşı töreni ile başlayan olaylar, roman kişilerini tanımamızı sağlayacak şekilde bir düzenle gelişir. Kilit taşı töreni, askerleri olmayan bir resmigeçittir; törenin en öne çıkan ismi Hart Rem ir Etlraven’dir. “Kralın Kulağı” anlamına gelen unvan, bir nevi başbakanlığı göstermektedir. Tören sonrası Elçi, Ai’yi Estraven çağırır ve kısaca onu krala karşı uyarır. Ertesi gün ise kralın huzuruna çağırıldığı sırada Estraven’in Elçi’nin isteklerini aktardığı için bir hain kabul edildiği ve sürgün yediğini radyolardan öğrenir.
Karhide ülkesi, bir krallıktır; krallık ise korku yönetimi. Kral, Elçi’yi önce kendi iktidarını yıkmak için gelen biri olarak görmüş ve çekinmiştir; sonrasındaysa tek cinsiyetli oluşu sebebiyle onu sapkın olarak görmeye başlamıştır. Elçi Ai’nin Ekumen ile ilgili söylediklerine de inanmamış, onu tehlikesiz gördüğünden ülkesinde serbestçe dolaşmasına izin vermiştir. Kralın Elçi Ai’yi sapık olarak görmesi, Karhide ülkesinin cinsellikle ilgili durumuyla ilişkilidir. Şöyle ki, Karhideliler ayın sadece birkaç günü kemmeringe adlı bir sürece girerler. Yani cinsel eğilimlerinin ortaya çıktığı bir süreçtir kemmeringe. Cinselliklerini ancak bu süreçte yaşayabilirler. Bunun tersi de Sommer durumudur. Sommer durumunda yani gizil durumda olan kişi 18. güne doğru hipofiz aktivitesiyle hormonal değişimler başlar. 22. ve 23. günde kemmer dönemine girilir. Kemmer’in ilk evresinde tümüyle androjendirler. İkinci evrede eş bulunsa horman salgısı artar (dokunma-salgı-koku mu olduğu tam olarak anlayamıyor Genli Aİ) Bu eşlerden birinde erkek-dişi hormandan biri baskın olana dek sürüyor. Jenital organ büyüyor yahut küçülüyor. Diğer kişi bu değişiklikten etkilenerek diğer cinsel rolü üstleniyor. Nadiren aynı cinsel yönelim oluyor. 2-24 saat içerisinde erkeklik yahut kadınlığı kemmerde geçiriyorlar. Üçüncü evre ise 2 ile 5 gün arası. Cinsel arzu son haddinde olan bu dönemde gebe kalanlarda hormon aktivitesi devam ediyor. 6-8 aylık emzirme dönemini de dişi olarak kalan Gethenliler bundan sonra yine androjen konuma geri dönüyorlar. Ta ki öbür ay gelene kadar. Birkaç çocuk doğuran bir ana daha sonra aynı çocukların babası olabiliyor.
Kemmer sırasında çalışma yok, bir nevi izindeler. Kadın ya da erkek olmakta hiçbir zorlama yok olduğunu da anlatmak isterim. Bazen kemmer devresinin aşırı uzaması sonucu erkek yahut dişi hormonunun dengesizliği sonucu yetişkinlerin %3-4’ü sapkın ya da anormal bir durumda ortaya çıkabilir. Onlara göre sapkınlık cinsel olarak sürekli aktif durumda olmaktır. Onlara Gethenliler yarı ölü derler ve yarı ölülerin doğurganlıkları da yoktur. Yazarımız bu eserde birçok yeni sözcük üretmiştir. Bunlardan biri de yukarıda bahsettiğimiz gibi kemmer sözcüğüdür.
Kemmer döneminde kişi çiftini bulamazsa kemmer evlerinde ilişki serbestliği yaşanabiliyor. Bu ilişki serbestliğine asla kötü gözle bakılmıyor. Bunun tersi olan günümüzdeki tek eşli evlilikle bu gezegendeki kemmer sözünü aynı tutabiliriz. Kemmer sözünün yasal statüsü yok ama toplumsal ve ahlaki güçlü eski bir anlayış. İnsan ömrü boyunca bir kez kemmer sözü verebiliyor. Boşanma veya eşin ölümünden sonra bu söz yinelenemiyor. Soy bu gezegende anneden gelir(tensel ebeveynden). Kuşaklar arası yasak olmasına karşın kardeşler arası enseste izin verilir, ancak kemmer sözü vermemeleri koşulu ile… Ursula, eserinde sonradan eşcinsellere yer vermediğini fark etmiş ve bundan 40 yıl sonra Karhide’de Ergen Olmak adlı yazısıyla söz konusu durumu değiştirebilmiştir.
Elçi Genli Ai, Ekumen’i ve bu gezegene geliş amacını Kral Argaven’e şu şekilde anlatır: Ekumen 80 gezegen, 3000 millet ya da antrotipik grup olan bir gezegenler birliği bir koordinatörlüktür. Bir toplumdur, potansiyel bir kültürdür. Gethen’de katılırsa 84 ülke olacaktır. Temeli eğitim ve iş birliğidir, bir bakıma dünyalar birliğidir. Gethen’den en yakın gezegene bile ışık hızına yakın gemilerle 17 yılda gidilebilir. Ticaret ve bilgi için değiş tokuş yeridir. Ekumen, bir krallık değil bir koordinatörlüktür. Politik olarak hükmederek değil de işbirliği ilkesiyle işler. Hiçbir yasa koymaz. Üye devletlerin kendi yasaları vardır. Kararlar emirle ve oylamayla değil danışma ve rızayla alınır. Ekumen aracılık yapar, yasal veya etik bir düzenleme, uzlaşma ya da tercih için uğraşır. Zaman içerisinde başarılı olamazsa barışı koruyan bir güç olmak zorunda kalacak, bir polis örgütü kuracaktır. Herkesin aynı gezegenden (Hain’den) oraya gittiklerini söyler. Farklıyız ama hepimiz aynı Ocak’ın çocuklarıyız, der. Ancak kral bu anlatılanlara inanmayı bırakın onu ciddi bir şekilde bile dinlemez, uzay gemileri, yanıtlayıcı, sinyaller, ışık hızı, tek cinsiyetli sapkınlar vb. onun hayal dünyasının dışındadır.
Estraven’in sürgününden sonra Kral Argaven Ai’ye ülkede serbeste dolaşma izni verir. Elçi Ai, Karhide’nin komşusu ve rakibi bir başka ülke olan Orgoreyn’e gitmeye karar verir. Burası Karhide’den farklıdır. Krallık değil, kommensallıkla yönetilir. 33 lort ile yönetilir. Karhide’de çocuklara anne bakar ve yetişkinlerin çoğu zamanının çoğunu çocukların eğitimine ve yetiştirilmesine ayırır. Orgoreyn’de ise çocuklar ocağın çocuklarıdır. Bu gezegende çocuklar dövülmez, aylardır çocuklarıyla yüksek sesle konuşan kızgın tek bir kişi dışında kimseye rast gelmemiştir Ai. Orgoreyn’de çocuklar daha kendine güvenli ve daha serbest yetişirler. Gethenliler gibi kısa, sık, çalı saçlı, tombul, aşağı çekik gözle değildir Ai. Boy farkı bile ciddi bir şekilde farklığını bu ülkede de hissettirir ve yabancılığını…
Karhide ülkesinden sonraki süreçte Genli Ai ile ön deyicilerin olduğu bir bölgeye gideriz. Ön deyinin nasıl olduğunu, onların eğitimini, inziva sistemini, soru sormayı, kaçıkları ( zaman bölenleri) tanırız… Bu zaman bölenler ile ilgili de zamanın doğrusallığı ile ilgili farklı düşüncelerle karşılaşırız. Genli Ai’nin sorduğu soru olan gezegenin Ekumen’ne katılıp katılamayacağı sorusuna ön deyiciler evet cevabını zihinden konuşma şeklinde verirler. Böylece ön deyicilerin de aynı Ai gibi zihin konuşması yaptıklarını görürüz. Burada geçen Meshe inanışında Meshe zamanın merkezidir. Bu merkezde geçmiş zaman yoktur, gelecek zaman da yoktur. Olmuş değildir, olacak da değildir. OLMAKTIR. Hepsi budur. Yani zaman doğrusal değil, döngüseldir…
Kitapça çokça geçen kavramlardan biri de gölgedir. Bu kavramın ayrıntısına bakmak isteyenler için Ursula’nın Kadınlar, Rüyalar ve Ejderhalar adlı kitabında “Çocuk ve Gölge” adlı bölümü okumalarında yarar var. Kitapta Le Guin, gölge ruhumuzun öteki yüzü, bilinçli zihnin karanlık kardeşidir, der. Gölge, insanın baskı altına alınan her şeyidir: Engellenmiş bencilliği, itiraf edilmemiş arzuları, hiç etmediği küfürler, hiç işlemediği cinayetler… Gölge onun karanlık yüzü, kabul edilmeyen ve kabul edilemez olandır, der. Ancak gölge inkâr da edilemez. Jung: “Herkes bir gölgeye sahiptir, bu gölge bireyin bilinçli yaşamında ne kadar az içeriliyorsa o kadar kara ve yoğun olur.” der. Gölgeye ne kadar az bakarsanız o kadar güçlenir, sonunda bir tehlikeye, kaldırılamaz bir ağırlığa, ruhumuzun içindeki bir tehdide dönüşür ve ötekiler suçlanmaya başlanır. Gerçekten insan gölgesinden kaçamaz ve gölgesi kadardır. Gerçekten kötülükle olan derin ilişkimizi inkâr edersek kendimizi de inkar etmiş oluruz.
Eserde siftgretorluk çokça geçmekte. Bu kavram prestij, yer, yüz, gurur manalarına gelmektedir. Bu gezegende belki de en önemli şeydir, kimse kimsenin sifgretorunu kırmaz, ona dokunmaz. Konuşma ve davranışlarda ciddi bir saygı vardır.
Eserde birden çok kişinin bakış açısıyla olayları irdeleyiş ve anlatış vardır. İlk inen Ekumen ekibinin notlarında bu gezegende savaşın neden olmadığı sorgulanmıştır. Bunun kışın zorlu koşullarından ve enerjinin ona ayrılamamasından, insanın doğa ile mücadelesinden mi kaynaklandığı yoksa savaşın tamamen eril bir yer değiştirme, muazzam bir ırza geçme olduğu için ve burada cinsiyet kavramı olmadığı için mi savaş yoktur, karar veremez. Acaba bu gezegende ırza geçen erkekliği ve ırzına geçilen kadınlığı mı yok etmeye çalıştılar diye kendine sormadan edemez Gethen gezegenine gelen ilk gözlemci. Belki de deneyi yapan kişiler sürekli cinsel erkten yoksun insanların hâlâ akıllı ve kültürlü olup olmadıklarını öğrenmek istemişlerdir, der. Kim bilir?..
Kraliyet unvanları bir günde alınan, üç gün içinde Krallık topraklarını terk etmesi istenen, terk etmezse yahut Krallık topraklarına dönerse hiçbir sorgu ve yargıya gerek olmadan onu gören ilk kişi tarafından öldürüleceği, onunla konuşan, evinde, toprağında barındıranların hapiste cezalandırılacağı radyoda tüm halka duyurulan Estraven hakkında alınan bu kararlar çok zor şartlarda onu sürgüne göndermiş olur. Kimse ona borç para veremeyecek, borcu varsa da alamayacaktır. Zıttı olursa para münasebetinde de hapis ve para cezası verileceği bildirilmiş olan Estraven Genli Ai’den önce zor şartlarda Orgoreyn’e gelmiş, orada Elçi Ai için ülkede kalma izni çıkarttırmıştır. Orgareyn 33 kommensalla yönetilir. Kommensalizm ekolojide, iki organizmanın kurduğu ortak yaşamda, bir canlının yarar sağladığı, diğerininse bu ortaklıktan etkilenmediği yaşam türüdür. Ağaçlara yuva yapan kuşlar bunun en güzel örneğidir. Burada da beyler, lordlar birbirlerine zarar vermeden ticari bir anlaşma ile bağlı durumda ülkeyi yönetmektedirler. Güvenilir birkaç beye Ekumen konusunu önceden Estraven anlattığı için Elçi Ai, önce Orgoreyn’de takdir edilir. Çünkü rakip düşman ülke Karhide’ye karşı kullanacakları bir kozdur Ai. Ancak belli bir süre sonra kendileri gibi ikiyüzlü olduklarını düşünen, onun yalancı olduğunu düşünen şüpheci diğer kommensalların emriyle Kundershaden Hapishanesi’ne götürülür. Orada sorgulanır. Ardından Plefen Çiftliği’ne götürülür. Buradakilerle birlikte gardiyanların talimatıyla kesilmiş ve tornadan çıkmış kalasları, kış boyu kereste depolanan büyük depoya taşır. 150 mahkûmun olduğu bu çiftlikte kemmer dönemini engellemek için çeşitli ilaçlar verilir. Her ilaç sonrası kendine gelmekte gecikir Ai. Baygın düşer.
Elçiye ne olduğunu eski statüsünü kullanarak öğrenen Estraven, bir yolunu bulup Ai’ye olanları, Karhide kralı Argaven’e anlatmasını sağlayacağı bir aracı koyar. Ardından elindeki tüm parasıyla yiyecek, kıyafet, ısıtıcı, çadır ve kızak gibi kış koşullarını atlatabilecekleri hemen her türlü şeyi alarak gizli bir yoldan Ai’nin tutulduğu hapishaneye gelmeyi başarır. Sahte belgeler düzenlemiş orada gardiyan olarak iş bulmuştur. Kendine de kuvvet veren çeşitli ilaçlar alan Estraven ilaçlardan kendine gelememiş, baygın durumdaki Ai’yi ölmüş gibi göstererek çiftlikten kaçırır. Artık onları zorlu bir yolculuk beklemektedir. -60 hatta daha fazla olan bu soğukta buzu geçmeleri gerekmektedir. Ciddi zorlu bir yolculuktur bu. Yolculuk sırasında Estraven kemmer dönemi yaşar. Ai’ye karşı istek duyar ancak Ai’nin ona istek duymaması üzerine bu süreyi yalnız atlatır. Bir insanı tanımak için onunla yolculuk yapmak gerektiği söylenir. Bu iki kişinin biri sürgün biri başka bir gezegenden gelen iki yabancının yolculukları bir dostluğa, sevgiye dönüşür. Yolculukta zihinden konuşmayı öğretir Genli Ai Estraven’e. Ai’ye tek inanan güvenen bir kişi olan ancak Ai’nin tek güvenmediği kişi olan Estraven’in Genli Ai için yaptığı fedakarlıkları Estraven’in ağzından dinleriz. Neden Hain Estraven denildiğini, Estraven’in çocukluğunu, bu arada ön deyicileri, yaratılış efsanelerini …vb. Estraven yol boyunca olanları anlattığı bir günlük -bir belge yazar. Ta ki ölene kadar…
Karhide kıyılarına gelmeyi başaran iki arkadaş, güvenli bir şekilde birbirlerinden ayrılacaklarken Estraven ispiyonlandığını fark eder ve Karhide sınırına girmek üzereyken sınırdaki çatışma silahlarıyla vurularak öldürülür. Estraven’in isteği üzerine ölmeden önce gemisine mesaj bırakan Ai ‘ye ne olacaktır? Ai bir hainle, bir kanun kaçağıyla Estraven’le görülmüştür. Tekrar hapse götürülür. Ancak ona ne yapacağını kimse kestiremez. Olayların iç yüzünü öğrenen Karhide kralı onu yanına çağırır. Misafir eder. Ai’in öldüğünü söyleyen Orgarey’in yalanına karşın Karhide üstünlük sağlamıştır. Orgareyn’de hükûmet düşer. Kral geminin Karhide’ye inmesini kabul eder. İlk kabul eden ülke olarak üstünlük onda olacaktır. Üç yılın sonunda elçi Genli Ai’nin halkı, gezegenin her tarafına yayılmıştır. Hava arabalarına izin verilen gezegende diğer ülkeleri ve halkları tanımak isteyen bazı araştırmacılar oralara giderler. Genli Ai ise elinde tuttuğu defteri vermeye Estraven’in babasının diyarına Esse Beyli’ğine… Orada Estraven’in tensel çocuğuyla karşılaşır. Buzdaki seyahatlerini merak eden başka gezegenleri soran Estraven’in kararlı bakışlarını almış bu tensel çocuk dışında Ai kendini yapayalnız hissetmektedir.
Karanlığın Sol Eli ön deyicilere sorulup verilen cevabın doğruluğu ile bitiyor. Genli Ai elçi olarak geldiği bu gezegende üç yılın sonunda görevini tamamlamıştır: Gethen gezegeni artık bir Ekumen üyesidir. Genli Ai, Estravenden sonra mutlu değildir. İçinde yalnızlık ve burukluk bir türlü gitmez. Estraven’in çocukluğunun ve beyliğinin geçtiği Estre Beyliği’nde umduğunu bulamaz. Estraven’i sadece onun tek tensel çocuğunun keskin kararlı bakışlarında görür. Başka gezegenleri merak eden Estraven’in bu çocuğa öteki dünyaları ve buzda geçen yolculuğu anlatmaya başlar…
Genli Ai, 70 günü aşan buz yolculuğunda Estraven’e âşık mı olmuştur yoksa Estraven mi âşık olduğu için kendini Genli Ai için feda etmiştir, bilinmez. Yüce bir dostluk, sevgi olamaz mı? Belki de biz cinsiyet rollerinin ve statülerinin olmadığı alternatif bir toplumu bize anlatan Le Guin’i hâlâ anlayamadık ve olayları da cinsiyet rollerimizden kaynaklı bir bakış açısıyla değerlendiriyoruz. Bunu kitabı okuyacakların muhayyilesine bırakıyorum. Alternatif yaşamların yadsınmadığı bir toplum hayal ediyorum. Çünkü hepimiz kim olursak olalım, dilimiz, inancımız, görünüşümüz, ırkımız, kısaca kültürümüz ne kadar farklı olsa da ve o kadar da farklı yaşasak… Hepimiz Hain’den geldik, aynı gezegenden ve aynı ocağın çocuklarıyız. İnsanlık ocağının…